Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Uçar, düzensiz yaşamın kişinin uyku saatlerini bozduğunu belirtti.
Uçar, gençlerde uyku düzensizliğinin son yıllarda sık görülmeye başlandığını vurgulayarak şunları söyledi: “Zaman uyumsuzlukları nedeniyle sosyal ve biyolojik saat arasında meydana gelen dengesizliğe ‘sosyal jetlag’ diyoruz. Gençler aslında tam olarak bunu yaşıyor. Gece geç yatıp günlerinin önemli bir kısmını uyuyarak geçiriyorlar. Bu durum özellikle ergenlik dönemi geç erişkinlikte sıkça görülüyor. 16-22 yaş arasındaki gençlerin yüzde 30 ila 40’ında bu durum bildirilmektedir.”
“Sosyal jetlag yaşayanlar, uyku saatleri değiştiği için zamanında bile yatağa girse bile uyuyamıyorlar” diyen Uçar, hastaneye başvuran gençlerin akşam saat 23.00’te yatağa girmelerine rağmen çok geç saatlerde uyuyabildiklerini ifade etti.
Uçar, “Sosyal jetlagın tedavi edilebilir bir durum olduğunu” vurgulayarak uyku tedavisinin en az 4-6 hafta, en fazla ise 6 ay sürebileceğini belirtti. Ayrıca, uyku eğitimi alınması, uyku saatlerinin düzenlenmesi ve daha erken uykuya dalabilmek için ortamın düzenlenmesinin önemli olduğunu söyledi.
20 yaşındaki Batuhan Bulut, trafik kazası geçirdikten sonra hayatının değiştiğini ve son bir aydır uyku sorunu yaşadığını dile getirdi. Bulut, “Sabahın 6’sında yatıyorum, saat 16.00’da kalkıyorum. Düzenim yok, hayatım yok. Gündüz vakti uyuyorum. Bütün gün uyuyorum. Ben de sosyal jetlag grubunun içindeyim. En çok arkadaşlarımla vakit geçirmeyi özledim” şeklinde konuştu.
