Kocaeli Kitap Fuarı’na iştirak eden Okan Bayülgen, Filistin meselesinin sürekli gündemde olması gerektiğini vurguladı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından “Anadolu Mayası” temasıyla düzenlenen 15. kitap fuarı, söyleşi ve imza etkinlikleriyle devam ediyor.
Fuarda “Türkçemiz Evimiz” adlı söyleşiye katılan oyuncu Bayülgen, ardından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi podcast stüdyosuna konuk oldu. Bayülgen, fuar kapsamında bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, Filistin’in Türkiye’de partiler üstü bir konu olması gerektiğini belirtti.
Bayülgen, şu şekilde konuştu: “Bütün farklı düşünenlerin tek bir çatı altında bir araya gelmesi gereken bir konu olması gerekiyor Filistin’in. Onlar bizim uzağımızda değil, bize benzeyen insanlar. Bu özgürlük meselesi, kendi ülkesinde yaşamayı hak etme meselesi. Filistin meselesi çok eskiden beri var. Şu anda soykırım altında yaşamaya çalışıyorlar ama yaşayamıyor ve ölüyor bu insanlar. Meseleye en can alıcı yerinden öldürülen çocuklardan, katledilen gençlerden bakmak da kolaydır. Daha çok duygulara hitap edersiniz ama bir yandan da politik olarak da bakmak gerek bu sadece Gazze’de öldürülen çocuklar meselesi değildir. Bu bir Filistin meselesidir. Yumruğunu kaldırıp ‘Yaşasın Filistin’ demek gereklidir.”
Sanatçıların bu konudaki tavırlarını da değerlendiren Bayülgen, bazı dünya çapındaki isimlerin ödül törenlerinde kıyafetleriyle yaptıkları sembolik protestoların yalnızca onlara fayda sağladığını savundu. Bayülgen, “O sanatçılar daha fazla taraftar topluyor, dünyayı daha fazla etkiliyor ama Filistin’e hayrı olmuyor. Asıl eylem hep birlikte yaptığımız eylemdir. Bu acil konuyu hiç gündemden düşürmeden sürekli söz etmektir.” şeklinde konuştu.
Gazze’ye insani yardım götürmeye çalışan ve İsrail saldırısına maruz kalan Küresel Sumud Filosu hakkındaki soruya ise Bayülgen şu yanıtı verdi: “Dünyada birçok ülkenin kendilerine göre tedbirleri, ulusal çıkarları var. Her ülke kendi halkına ‘Ben bu konuda ne yapıyorum’u borçlu. Haberleşme devam ediyor, gönüllülerin başına neler geldiğini herkes görüyor. Bence tepki çok büyümeli ve organize olmalı.”
Bayülgen, gönüllülerin işkenceye varan baskılarla karşılaştığına dikkat çekerek, bu sembolik eylemlerin ilgi çekmek için önemli olduğunu ancak artık sembolik hareketlerden ülkelerin örgütlü adımlara geçmesi gerektiğini vurguladı. Bireylerin de bu konuda yapabilecekleri olduğunu dile getiren Bayülgen, “Bir birey tek başına ne yapabilir? Bu konuya kulak kabartabilir, videolar izleyebilir, haberleri takip edebilir, arkadaşlarıyla paylaşabilir. Ama daha fazlasını yapabilmesi için örgütlü eylemler gerekir.” şeklinde konuştu.
Bayülgen, Avrupa’daki gösterilere yönelik baskılara da değinerek, katılımcıların ablukaya alındığını, fişlendiğini ve sonradan takibata uğradığını anlattı.