Devlet sanatçısı, neyzen, ebru sanatçısı ve fotoğrafçı Niyazi Sayın için Üsküdar Valide-i Cedid Camii’nde cuma namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze töreninde taziyeleri, Niyazi Sayın’ın doktoru Serhat Onur kabul etti.
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, Sayın’ın Türk müziği için önemine değinerek şunları söyledi: “Türk musikisinin yaşayan efsanesi olan Niyazi Sayın Hocamızı bugün cuma namazı sonrasında Hakk’a uğurladık, sırlamış olduk. Şu anda burada defin işlemleri gerçekleşiyor. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin. Sayın, Türk musikisinin önemli bir ismi olmakla beraber, aynı zamanda nezaketi ve zarafetiyle bizlere örnek olan kıymetli bir isim, kıymetli bir büyüğümüzdü. Son dönemde büyük isimlerimizi yolcu ediyoruz. Rabbim yerlerini doldursun diyoruz. Niyazi Sayın, ‘neyzenlerin piri’ olarak gerçekten bu vakte kadar hocalarından aldığı o ilmi yüzlerce, binlerce öğrenci yetiştirerek sonraki nesle aktarmış oldu. Dolayısıyla defteri kapanmayacak diyebiliyoruz. Kültür ve sanat çevresinin başı sağ olsun.”
Mimar Celaleddin Çelik, Niyazi Sayın’ın büyük bir isim olduğunu belirterek şunları söyledi: “Onu sadece bir müzisyen olarak anmak mümkün değil. Kendisinin sadece müzisyenliğini konuşsak bile yine de Türk müziğinin bu kudrette bir sanatkar görmediğini söyleyebiliriz. Hoca sadece müzisyen değil, müthiş bir şahsiyetti. Bizim neslin ve birçok insanın geçmişle İstanbul kültürüyle bu büyük medeniyetle bağını kuran en önemli figürlerden biriydi. Hoca hakikaten bir çınar gibi yaşadı ve onu bugün 98 yaşında uğurluyoruz.”
İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Sanat Yönetmen Yardımcısı Bahri Güngördü, Niyazi Sayın’la 40 yılı aşkın bir ilişkisi olduğunu belirterek şunları dile getirdi: “Hocamla 1985 senesinde tanışmıştık. Ben kanun, o ney sınıfındaydı. Talebeleri gelmediği zaman hocanın yanına giderdim ve sohbetimiz böyle başlamıştı. Sonra yıllarca musiki ortamlarında birlikte vakit geçirme şansımız olmuştu. Türk musikisinin en önemli entelektüellerinden bir tanesiydi. Hem musiki hem edebiyat hem de diğer sanatlar alanlarında çok iyiydi. İcra ekolünün haricinde talebeleri vardı. Bugün Türk musikisi her noktasında çok iyi gelişim gösterdiyse burada hocanın emeği tartışılmaz.”
Araştırmacı yazar Safiyüddin Erhan ise Niyazi Sayın’ın Türk kültürü için önemine dikkati çekerek şunları ifade etti: “Eski tarihi, eski manevi iklimi yaşayan şahsiyetler gitgide azalıyor. Onlardan mazimize ait daha kolay ve canlı hatıralar edinebiliyorduk. Mazinin o ruhaniyetli iklimini daha kolay takip edebiliyorduk. Onların bu şekilde bedenen aramızdan ayrılmaları tabii ki bizi mahzun ediyor. Fakat eserleri ve hayattaki kendi hassasiyetlerini ince bir şekilde takip eden talebeleri henüz aramızda. İnşallah onların açtığı bu musikimizin ruhaniyetli iklimi kaybolmayacak, devam edecektir. Biz yine talebelerinden sanatının devamını dinlemeyi takip etmeyi umuyoruz.”
Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara, Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Kara, tarihçi Murat Bardakçı ve müzisyen Özer Özel’in yanı sıra Sayın’ın yakınları, sanatçı dostları ve sevenleri katıldı.
Niyazi Sayın, erken yaşlardan itibaren müzikle iç içe bir hayat sürdürdü, müzisyen ve neyzen olarak Türk müziğine önemli katkılarda bulundu. Ailesinin yönlendirmesiyle okul döneminde armonika çalan Sayın, cami musikisini öğrenmek için de önemli bir çaba harcadı. Sanat hayatı boyunca birçok sanat ve zanaat üzerinde uzmanlaşan Sayın, ney icrasına getirdiği yeni kalıplar ve pozisyonlarla musiki dünyasında önemli bir yere sahipti.