Gazi Üniversitesi Afet Yönetim ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Samet Arslan, deprem konusunda basitleştirilmiş ifadelerin tanımlanması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin deprem riski taşıyan bir ülke olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Arslan, herkesin deprem gerçeğiyle yüzleşmeyi öğrenmesi gerektiğini ve bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının hayati önem taşıdığını söyledi.
Prof. Dr. Arslan, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından deprem ve afetlere yönelik kapsamlı bir çalışmanın yapıldığını ve bu çalışmanın ardından kendisinin depremle ilgili temel terimleri içeren daha anlaşılır bir sözlük hazırladığını belirtti.
Sözlükte yer alan tanımlara göre, deprem genellikle fay düzlemindeki ani kayma, volkanik aktivite veya yer içi gerilim değişiklikleri sonucu oluşan yer sarsıntısı olarak tanımlanmaktadır. Büyük depremler ise büyüklüğü 7,5 ve üzeri olan depremler olarak nitelendirilmektedir. Depremin insan yaşamı üzerindeki zararlı etkilerine ise deprem tehlikesi denilmektedir.
Öncü depremler, artçı şoklar, büyüklük gibi terimlerin de yer aldığı sözlükte, depremle ilgili temel kavramlar açıklanmaktadır. Örneğin, ana şok depremin en büyük ve ana sarsıntısı iken, artçı şoklar ise ana şoktan sonra meydana gelen küçük sarsıntılardır.
Prof. Dr. Arslan’ın hazırladığı sözlükte ayrıca episantr, aktif fay, ana kaya gibi terimlerin yanı sıra sismik dalgalar, litosfer, kabuk gibi depremle ilgili kavramlar da açıklanmaktadır. Bu terimlerin doğru anlaşılması, deprem konusunda bilinçlenmeye ve hazırlıklı olmaya katkı sağlayabilir.
