Zurich Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü: Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi Şart
Zurich Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Atilla Benli, tasarruf sisteminin tamamlanması için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) yanı sıra mutlaka Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin devreye girmesi gerektiğini ifade etti. Benli, dünyada da emeklilik sistemlerinin birinci basamak SGK, ikinci basamak zorunlu veya yarı zorunlu, içinde işveren ve devletin katkısının da bulunduğu Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ve sonra gönüllü BES şeklinde dizildiğini dile getirdi.
İkinci Basamak Eksik
Türkiye’de ikinci basamağın eksik olduğunu vurgulayan Benli, “İkinci basamak tamamlanmadan sistemin tamamlandığını da söyleyemeyiz. Bugün gönüllü BES ve otomatik katılımda 1,9 trilyon liraya ulaştık. Ama asıl gitmemiz gereken başarı hikayesini Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ile yapacağız. Zaten Orta Vadeli Plan’da da var. Bunun için kurumlar çalışıyor. BES örneğinden gördüğümüz üzere sistem artık sermaye piyasalarında önemli bir oyuncu. Ülkemizdeki bütün politikaları destekleyecek olan kredi-tüketim ilişkisinden tasarruf-yatırım ilişkisine dönmemiz gerekiyor. Bunu ancak sigorta sektörü ile yapabiliriz. Burada Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi çok önemli. Dünya örneklerinde olduğu gibi mevcut yapı Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne evrilirse 1,2 ve 3’üncü basamak tamamlanırsa tasarruf ve yatırımda geleceğimiz rakam 20 trilyon lira olacaktır. Bunun simülasyonları yapılıyor” dedi.
Para Piyasasından Tahvil ve Hisseye
BES katılımcılarının emeklilik hayatında olabilecek gelir kaybını önlemek için BES planının bulunduğu fonların iyi yönetilmesi gerektiğini belirten Benli, farklı fonlar arasında seçim yapmanın önemli olduğunu vurgulayarak, “Yaşa, dönemine ve risk profiline göre farklı olmakla birlikte fonlar arasındaki seçim değişecektir. Bugün faizin yüksek olduğu bir ortamda para piyasası fonları revaçta olurken faiz indirimlerinin başladığı ortamda uzun vadeli tahvil bono fonları, Eurobond ile hisse fonlarına talep artacaktır. Jeopolitik riskler sürdükçe insanlar altına talep gösteriyor. Uzmanlar altının güçlü devam edeceğini düşünüyor. Sepet yaparken altın olmalı ama geçen yıla göre ağırlığı düşürülmeli. Çünkü çok yükseldi” şeklinde konuştu.
Özellikle genç BES yatırımcılarının hisse gibi daha riskli fonları tercih edebileceğini belirten Benli, emekliliğe daha az zamanı kalan yatırımcıların sabit getirili fonları tercih etmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, her ay alım yapılması dolayısıyla BES yatırımcılarının ortalama maliyetinin daha düşük olduğunu ve kaybetme olasılıklarının da daha az olduğunu vurguladı.
Yatırımcı Para Politikasını Takip Etti
2025’te küresel piyasaların jeopolitik risklerle yüzleştiğini ve yılsonuna doğru temkinli iyimser hale geldiğini belirten Benli, Türkiye’de de benzer ılımlı temkinli beklentiler olduğunu ancak küresel ve yurtiçi gelişmelerin yatırımcı kararlarını etkilediğini ifade etti. Benli, 2025 başlarında Merkez Bankası rezervinin azalmasının ardından alınan kararlarla yeniden artışa geçmesinin ve yüksek faiz ve para politikaları ile yönetilmesinin BES yatırımcılarının takip ettiği konular olduğunu söyledi.
Faiz Düşüşü Artarak Sürecek
2026’da para ve maliye politikalarının uyumlu devam etmesi ve güçlü bir iradenin olması nedeniyle yatırımcıların rahatladığını belirten Benli, enflasyonun düşeceğini ve Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam edeceğini söyledi. Bu durumun BES yatırımcılarının tercihlerini değiştireceğini vurgulayan Benli, para piyasalarına olan talebin enflasyon ve faizin düşmesiyle başka fonlara kayacağını ifade etti.
BES Fonları Enflasyonu Yendi
BES fonlarının bu yıl enflasyonun üstünde büyüdüğünü ve son 5 yılda da enflasyonun üstünde getiri sağladığını belirten Benli, hem uzun hem kısa vadede BES fonlarının enflasyonun üstünde reel getiri sağladığını söyledi.
yer alan metin özgünleştirilerek aşağıdaki gibi güncellenmiştir:
Başlık: Türkiye’nin Yeni Yatırım Hamlesi: Teknoloji ve İnovasyon Alanında Dev Projeler Başlıyor
Türkiye, teknoloji ve inovasyon alanında büyük bir atılım yapmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, ülkenin bu alandaki potansiyelini değerlendirmek adına önemli projelerin hayata geçirileceğini belirtti.
Erdoğan, “Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon konusundaki potansiyeli oldukça yüksek. Bu potansiyeli harekete geçirerek ülkemizi küresel arenada daha da güçlendireceğiz” dedi.
Yeni projeler arasında yapay zeka, 5G teknolojisi ve dijital dönüşüm alanlarında çalışmaların yer aldığı belirtiliyor. Ayrıca, genç girişimcilerin desteklenmesi ve yeni teknoloji start-up’ların teşvik edilmesi de hedefler arasında bulunuyor.
Erdoğan, “Yatırım yapacak olan şirketlerin, ülkemizin potansiyelini görmeleri ve burada projeler geliştirmeleri için gerekli destekleri sağlayacağız” şeklinde konuştu. Bu hamlenin Türkiye’nin teknoloji alanındaki rekabet gücünü artıracağı ve ülkeyi daha da ileriye taşıyacağı belirtiliyor.
















