Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özkaya, Türkiye’de denizlerde eylül ayı itibarıyla başlayan av sezonuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Balık sezonunun Karadeniz, Marmara ve Ege denizinde 1 Eylül’de “Vira Bismillah” denilerek coşkuyla başladığını hatırlatan Özkaya, 15 Eylül itibarıyla da Akdeniz’de sezonun açılacağını söyledi.
Özkaya, balıkçıların bu sezondan umutlu ve heyecanlı olduğunu dile getirerek, “Geçen yıl, palamut boldu. Palamudun bol olduğu yılların ardından av miktarı aşırı düşüş gösterir. Bu artış ve azalışlar, 3-5 senelik döngüler halinde devam eder. Bu yıl da palamudun az olmasını bekliyoruz. Palamudun az olduğu dönemlerde, hamsinin bol olması beklenen durumdur. Sahadan aldığımız bilgiler, bu yıl hamsinin bol olacağı yönünde. Deniz suyu sıcaklığının 10-15 derecelere düşmesiyle Karadeniz’de yoğun hamsi avcılığı başlayacak” dedi.
Karadeniz’de bu yıl ayrıca bol miktarda istavrit de bulunduğunu ancak balıkların boyunun biraz küçük olduğu yönünde bilgiler geldiğini anlatan Özkaya, “İstavritlerin üzerindeki av baskısını şimdilik sınırlı tutmak ve balıkların biraz daha büyümesini beklemek yerinde olacak. Çünkü istavrit denizin kuru fasulyesidir, 12 ay boyunca avlamak mümkündür. Diğer türler gibi biz avlamazsak Gürcüler avlar, Yunanlar avlar gibi bir şey söz konusu değildir. Bu nedenle küçük balıkların olduğu istavrit sürülerinin avlanmaması ve sadece büyük balıkların olduğu sürülere ağ sarılması hem balıkçılarımızın kazancı hem de stokların geleceği açısından yerinde olacaktır.”
Özkaya, Marmara’da geçen yıl iklim değişikliğine bağlı su sıcaklığının arttığını, insan kaynaklı kirlilik gibi nedenlerle müsilaj oluştuğunu anımsatarak, bu gelişmelerin balıkların üreme döngüsünü ve stokları etkilediğini belirtti.
Marmara’da da yoğun olmasa da hamsi avcılığının başladığını, su sıcaklığının düşmesiyle buradaki hamsi avcılığının da artmasını öngördüklerini dile getiren Özkaya, Ege Denizi’nde ise bu yıl sardalya ve kolyoz avcılığının yoğun olarak yapılmaya başlandığını söyledi.
İklim değişikliğinin, balıkçılık üzerine etkilerine dikkati çeken Özkaya, “Bu gelişmeler, özellikle küçük pelajik balık türlerinin besin zincirini etkileyerek, stoklarını düşürüyor. Küçük pelajik balıkların azalması ise avcı balıkların besin zincirini etkiliyor. Yüksek seyreden su sıcaklığı nedeniyle dikey karışımın azalması, larvaların yeterince beslenememesi ve genç balık ölümlerinin artmasına neden oluyor. Artan ortalama su sıcaklıkları nedeniyle balıkların üreme dönemleri değişebiliyor. Bazı türlerin üreme zamanı, öne çekilebiliyor. Ayrıca yapılan çalışmalar, sıcaklığa hassas türlerin göç yollarının değiştiğini, ekosistem dengelerinin bozulduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
Özkaya, balıkçılığın sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda kültürün ve sofraların vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirterek, tüketicilerin de bilinçli tercih yapması gerektiğini vurguladı.