Gaziantep’te ‘Su ile Hayata’ Projesi kapsamında QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan’dan Ekonomi Değerlendirmesi
Gaziantep’te gerçekleştirilen ‘Su ile Hayata’ Projesi kapsamında bir grup gazeteci ile bir araya gelen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisinin yanı sıra bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmede bulundu.
“Dünya Ekonomisi İçin Büyüme Tahminleri”
Önümüzdeki dönemlerde dünyadaki büyüme oranlarının düşeceğini belirten Tan, IMF – Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na atıfta bulunarak dünya ekonomisinin 2024’te yüzde 3,3 büyüdüğünü ve 2025’te büyümenin yüzde 3,2 olacağını ifade etti. Tan, gelecek yıllarda büyüme oranlarının azalacağını ve jeopolitik risklerin ekonomiler üzerindeki etkisinin artacağını belirtti.
“Hard Currency’den Uzaklaşma Eğilimi”
Tan, dünya genelinde enflasyonda aşağı yönlü bir trendin yukarı doğru dönüş yaptığını ve yatırımcıların gelişmiş ülke para birimlerinden uzaklaşarak altın ve kripto paralara yönelmeye başladığını belirtti. Bu değişimin ekonomiye etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Tan, merkez bankalarının alacağı kararların önemli olduğunu dile getirdi.
“Faiz İndirimleri ve Ekonomik Gelişmeler”
Tan, dünya genelinde yaşanan karışıklıklara rağmen faiz indirimlerinin gelişmekte olan ülkeler için olumlu bir gelecek vaat ettiğini söyledi. Pozitif dış politika yaklaşımlarının ekonomileri olumlu etkilediğini belirten Tan, önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin Türkiye ekonomisine olumlu katkı sağlayacağını ifade etti.
Dünya ekonomisindeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Tan, enflasyonun ekonomideki en büyük sorunlardan biri olduğunu ve enflasyonla mücadelede alınan tedbirlerin önemli olduğunu dile getirdi. Tan, yıl sonu enflasyon beklentilerini ve döviz kuru tahminlerini de paylaşarak ekonomik duruma ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Merkez Bankası, kurdaki anormal hareketlenmelerle ilgili risklerin farkında ve gerekli önlemleri alacak. Bir uzmana göre, faiz indirimlerinin tempo kaybetmesine rağmen piyasada olumlu bir hava hakim. Uzman, “Merkez Bankası bu durumlara yakın tepki veriyor. Daha az indirilmesi gereken yerde daha az, daha çok indirilmesi gereken yerde ise daha çok indiriyor. Gelecekte bazı gecikmeler yaşanabilir ancak doğru yolda ilerlendiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Faiz indirimlerinin bankalara tam olarak yansımadığını belirten uzman, kredi üst limitlerinin bu süreci zorlaştırdığını vurguladı. Ayrıca, mevduat faizlerinde beklenen indirimlerin gerçekleşmediğine dikkat çekerek, bankaların kar marjlarının daraldığını ifade etti.
2026 yılına ilişkin beklentilere de değinen uzman, sektörün kredi büyümesinde yüzde 25’lere varan bir artış öngördü. Ayrıca, Türkiye ekonomisinin yüzde 3,6 oranında büyümesi beklenirken, gelecek yıl için bu oranın yüzde 4,0’a çıkabileceğini belirtti.
QNB Türkiye, Habitat Derneği ve UNDP iş birliğiyle yürütülen “Su ile Hayata” projesi kapsamında çocuklara suyun döngüsü, tasarrufun önemi ve çevreyle ilişki konularında eğitim veriliyor. Bugüne kadar 20 şehirde 3.600’den fazla çocuğa ulaşılan proje, suyun değeri ve tasarrufu konularında farkındalık yaratmayı hedefliyor. Uzman, “Ülkemiz su zengini değil. ‘Su ile Hayata’ projesi, çocuklara erken yaşta farkındalık kazandırarak geleceğe yapılan en değerli yatırımlardan biri” şeklinde değerlendirmede bulundu. gerekli olduğunda anahtar kelimeleri vurgulayarak SEO uyumlu hale getir.
Başlık: Türkiye, Plastik Atıkları Azaltmak İçin Yeni Bir Program Başlatıyor
Türkiye, çevre kirliliğiyle mücadele kapsamında plastik atıkları azaltmayı hedefleyen yeni bir programı başlatmaya hazırlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı, “Plastik atıkların doğaya verdiği zararları en aza indirmek ve geri dönüşümü teşvik etmek için bu programı hayata geçiriyoruz” dedi.
Yeni program kapsamında, plastik poşet kullanımının azaltılması, plastik ambalajların geri dönüşümü için teşvikler ve plastik atıkların doğaya bırakılmasını engellemek için önlemler alınacak. Bakan, “Türkiye’nin çevreye duyarlı bir ülke olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Plastik atıkların çevreye ve canlılara verdiği zararların önlenmesi amacıyla başlatılan bu programın, ülke genelinde büyük bir fark yaratacağı ve çevre bilincinin artmasına katkı sağlayacağı belirtiliyor. Türkiye, sürdürülebilir bir gelecek için atılan bu adımla diğer ülkelere de örnek olmayı hedefliyor.

















