E-Call Sistemi Niğde’de Togg Kazasıyla Gündemde
E-Call, mayıs ayında Niğde’de bir tırın Togg marka otomobile arkadan çarpmasıyla meydana gelen kazanın ardından kamuoyunun gündemine geldi.
Çarpışma sonrası aracın güvenlik sistemleri devreye girerek 112 Acil Çağrı Merkezini otomatik aradı ve olay yerinin konum bilgilerini paylaştı.
“Sürücünün telefonu olmasa bile sistem yardım çağırıyor”
Artık birçok yeni model araçta bulunan e-Call sistemi, ciddi bir kaza anında sürücü veya yolcuların herhangi bir şey yapmasına gerek kalmadan otomatik devreye giriyor ve kaza anına dair kritik bilgileri saniyeler içinde iletebiliyor.
Bu sayede sağlık ve kurtarma ekipleri, olayın nerede ve ne kadar ciddi olduğunu anında öğrenerek en hızlı şekilde müdahale edebiliyor.
112 Acil Çağrı Merkezi Bilgi İşlem ve Teknik Hizmetler Şube Müdürü Burak Kalpakçıoğlu, sistemin işleyişine ilişkin yaptığı açıklamada, e-Call’un 2018’den itibaren mevzuat değişikliğiyle Türkiye’de zorunlu hale getirildiğini belirtti.
Kaza anında sürücünün telefona ulaşmasına gerek kalmadan yardım çağrısında bulunabildiğini vurgulayan Kalpakçıoğlu, “Sistemin çalışması için sadece araçta SOS tuşuna basmak ya da kaza durumunun gerçekleşmesi yeterlidir. Vatandaşın 112’yi aramasına gerek yoktur.” dedi.
Niğde’deki kazada sürücüden yanıt alınamayınca ekip yönlendirildi
Niğde’deki Togg kazasına da değinen Kalpakçıoğlu, tırın otomobile çarpmasıyla sonuçlanan kazanın ardından sistemin otomatik olarak çağrı merkezini aradığını belirtti.
Kalpakçıoğlu, “Kaza anında araç içerisindeki sensörler çarpışmayı algıladığında, çağrı 112’deki e-Call masalarına düşüyor. Operatörümüz çağrıyı karşılıyor ve acil bir durum olup olmadığını anlamaya çalışıyor. Genelde yaralanmalı durumlarda karşıdan ses alamazlar.” diye konuştu.
Ses alınamadığı durumlarda da ilgili çağrının yardım ekiplerine yönlendirildiğini anlatan Kalpakçıoğlu, Niğde’deki kaza sonrasında da aynı durumun yaşandığını ve bu şekilde yardım hizmetinin hızlıca ulaştırıldığını ifade etti.
“Herhangi bir acil durumda SOS tuşunu kullanın”
Vatandaşların sadece kazalarda değil, araç içinde karşılaştıkları herhangi bir acil durumda da SOS tuşunu kullanarak yardım talebinde bulunabileceklerini ifade eden Kalpakçıoğlu, operatörlerin yardımın gerekli olduğu durumlarda ilgili ekipleri yönlendireceğini söyledi.
Bazı araçlardaki sensörlerin bilinç kaybı gibi kritik durumları da algılayabildiğine işaret eden Kalpakçıoğlu, şunları kaydetti:
“Araç içerisindeki sensörler, araçta herhangi bir kaza durumu veya sürücünün herhangi bir bilinç kaybı gibi durumları algılayabilecek seviyede ise yani araç bilgisayarı vasıtasıyla araçta teknik anlamda herhangi bir terslik olduğunu anlarsa, e-Call modülü üzerinden 112 Acil Çağrı Merkezine ulaşır.”
Test için Yapılan Asılsız Çağrılar
Asılsız çağrılara da değinen Kalpakçıoğlu, “Sistemi denemek veya çalışıp çalışmadığını test etmek için vatandaşlarımız tabii ki tuşa basıyor. Ricamız, bunları en aza indirgememiz ve sadece gerçek acil durumlarda 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ulaşmalarıdır.” dedi.
E-Call sisteminin Türkiye’de akıllı ulaşım teknolojileri açısından önemli bir adım olduğunu vurgulayan Kalpakçıoğlu, “Vatandaşlarımızın umarım bu durumu yaşamamalarını ve hiç ihtiyaçlarının olmamasını dileriz ancak ihtiyaçları olduğu her zaman 112 Acil Çağrı Merkezleri yardımlarına koşacaktır.” diye konuştu.
6 Ayda 134 Bini Aşkın Çağrı Alındı
112 Acil Çağrı Hizmetleri Daire Başkanlığı verilerine göre, Türkiye’de araç içi acil arama sistemi üzerinden 1 Ocak-17 Haziran tarihlerinde 134 bin 238 çağrı alındı.
Bu çağrılardan 4 bin 89’u vakaya dönüştü ve asılsız çağrı olarak kaydedildi, 2 bin 470’i trafik kazası nedeniyle gerçekleşti ve 3 bin 902 yaralıya müdahale edildi.
Söz konusu toplam çağrı adedine, üreticilerce yapılan test çağrıları ve araç kullanıcılarının bilmeden veya fark etmeden araçlarındaki SOS tuşuna basmaları sonucu yapılan hatalı aramalar dahil oldu.
Bu yıl içinde e-Call vakalarının en yüksek olduğu iller sırasıyla İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Antalya, en düşük olduğu iller ise Çankırı, Hakkari, Muş, Bartın ve Ardahan olarak kaydedildi.
E-Call Sistemi Nasıl Çalışır?
Ciddi çarpışma anında ise araç içi sensörler (örneğin hava yastığının açılması) devreye girerek sistemi otomatik olarak tetikliyor. Sistem, kaza yerinin GPS tabanlı koordinatlarını ve diğer önemli verileri 112 Acil Çağrı Merkezine iletiyor.
Bu sayede sürücü veya yolcular, bilinçlerini kaybetmiş olsalar dahi kurtarma ekipleri kazanın lokasyonunu anında öğrenebiliyor. Araç içinde bulunan “SOS” butonu ile de manuel olarak aktifleştirilebilen e-Call, örneğin bir yolcunun acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyması durumunda kullanılabiliyor.
Sistem aktif hale geçtiğinde araçtaki dahili haberleşme modülü hücresel şebeke üzerinden 112’yi arıyor ve Minimum Veri Seti (MSD) adı verilen standart veri paketini acil çağrı merkezine iletiyor.
Bu veri paketi, kazanın zamanı, aracın GPS/GNSS tabanlı konum koordinatları, yeri ve araç kimliği gibi bilgileri içerir. Aynı anda araç içi sistem, sesli iletişim kanalını da açarak 112 operatörünün araç içindekilerle konuşabilmesini sağlıyor.
Türkiye’deki Uygulama ve Teknik Altyapı
AB çapında e-Call sisteminin zorunlu hale gelmesi için gerekli yasal düzenleme, 29 Nisan 2015’te kabul edilmiş ve 31 Mart 2018’den itibaren Avrupa Birliği üyesi ülkelerde satışa sunulacak yeni tip tüm binek (M1) ve hafif ticari (N1) araçların 112 e-Call sistemi ile donatılması şart koşuldu.
Türkiye, AB mevzuatına paralel olarak e-Call sistemini ulusal düzeyde hayata geçirmek üzere yasal ve teknik adımlar attı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) da 22 Ocak 2018 tarihli kararla e-Call aramalarının kesintisiz gerçekleşmesi için mobil şebeke işletmecilerine yönelik düzenlemeler getirdi.
Türkiye genelinde e-Call çağrılarının herhangi kesintiye uğramadan her koşulda 112’ye bağlanması garanti altına alındı.