Google, Android Uygulama Geliştiricileri İçin Yeni Kimlik Doğrulama Politikasını Duyurdu
ABD’li teknoloji devi Google, Android ekosisteminde güvenliği artırmak amacıyla tüm uygulama geliştiriciler için kapsamlı bir kimlik doğrulama sürecini zorunlu hale getireceğini duyurdu.
Google’ın “Android Geliştirici Doğrulaması” adını verdiği bu yeni politika, kötü niyetli yazılımlarla mücadele etmeyi ve kullanıcı güvenini artırmayı hedefliyor. Bu süreç, kötü niyetli kişileri caydırmak ve zarar vermelerini zorlaştırmak için ek bir güvenlik katmanı olarak sunulacak.
2027 yılından itibaren dünya genelinde uygulanacak olan bu yeni politika, Brezilya, Endonezya, Singapur ve Tayland gibi ülkelerde gelecek yıl eylül ayından itibaren geçerli olacak. Bu ülkelerde sertifikalı bir cihaza yüklenen tüm uygulamaların doğrulanmış bir geliştirici tarafından kaydettirilmesi gerekecek. Daha sonraki yıllarda ise bu prosedür dünya genelinde geniş kapsamlı olarak uygulanacak.
Google Ürün Başkan Yardımcısı Suzanne Frey, bu adımın kullanıcıları Google Play dışından yüklenen uygulamalardaki dolandırıcılık ve kötü amaçlı yazılım risklerine karşı korumak için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Frey ayrıca, yeni tehditler ortaya çıktıkça savunmalarını geliştirmeye devam ettiklerini vurgulayarak, geliştiricilerin hesap verebilirliğini artırmayı amaçladıklarını söyledi.
Uygulama Geliştiricilerin Tepkisi
ABD’li teknoloji devinin bu adımı bazı uygulama geliştiricilerin tepkisini çekiyor. “Keep Android Open” isimli oluşum, Google’ın bu kapsamlı doğrulama sürecinin platformun açık yapısına olumsuz yansıyacağını değerlendiriyor.
Android’in açık kaynak felsefesini sürdürmesi gerektiğini düşünen oluşum, Google’ın yeni prosedürleri güvenliği sağlamak için değil, ekosistem üzerinde kontrolü artırma amacıyla yaptığını savunuyor. Bu nedenle birçok bağımsız geliştiricinin gizlilik odaklı yaklaşımları sebebiyle Google’a resmi kimlik belgelerini vermek istemeyebileceği ifade ediliyor.
Kullanıcıların ve devletlerin dijital egemenlik haklarının zarar göreceğini savunan oluşum, tüketicileri ve geliştiricileri bu politikaya karşı tepki göstermeye ve ulusal düzenleyici kurumlara başvurmaya çağırıyor.


















