Bursa Uludağ Üniversitesi Deprem Araştırma ve Yapı Sağlığı İzleme Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, Sındırgı’da meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki sismik hareketliliğin devam ettiğini belirtti. Şenkaya, bölgede Çanakkale Onsekiz Mart, Yıldız Teknik, Van Yüzüncü Yıl ve Gümüşhane üniversiteleriyle ortak çalışma yürüttüklerini ifade etti.
Artçı sarsıntıların 4 ve üzerinde olduğuna ve çevre illerden de hissedildiğine dikkat çeken Şenkaya, “Batı Anadolu’da şimdiye kadar çok fazla rastlamadığımız fay hattının kırılmasını engelleyen bir yer altı yapısı olan bariyer sistemi mevcut. Buradaki 6,1’lik deprem bir bariyer sistemine denk geldi. Söz konusu deprem bariyeri aşamadığından fay hattı, enerjisini bugüne kadar devam eden artçılarla sönümlendirmeye çalışıyor. Bu nedenle 6,1’in artçıları azalarak devam etmesi gerekirken enerjiyi tam atamadığı için zaman zaman 5 büyüklüğüne ulaşan depremler yaşanıyor” şeklinde konuştu.
Şenkaya, fayın 6,1’den daha büyük deprem üretmeye hazırlandığını ancak yeraltındaki yapısal özelliklerden kaynaklı enerjisini tam atamadığını vurgulayarak, “Kayaçların oluşturduğu bariyer fay hattının daha fazla kırılmasını engelliyor. Bu nedenle enerjisini atamayan fay, 4 üzerinde ve sık aralıklarla artçılar üretiyor. Sındırgı’daki depremden sonra artçıların 1 ay içinde sönümlenerek aşağı doğru gelmesi beklenir. Zamanı düşündüğümüzde de 2 ve civarı artçılar görmemiz gerekiyor. Aslında 6,1’lik deprem, daha büyük bir deprem oluşturacak potansiyele sahipti ancak fayın çalışma mekanizması Batı Anadolu’da Sındırgı ve çevresinde bir bariyere denk geldiğinden yani kırmaya çalıştığı yapıyı kıramadığı için 6,1’lik ana şokla beraber 4’ün üzerindeki depremlerle o enerjiyi boşaltmaya çalışıyor. Olması gereken ana şok 6,5 ve civarıyken şu anda 6,1’lik ana şok sonrası küçük artçılarla 6,5 veya üzeri depremin enerjisini boşaltmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Şenkaya, 6,1 büyüklüğündeki depremden sonra meydana gelen sarsıntılara da değinerek, “10 Ağustos günü oluşan 6,1’lik ana şoktan günümüze kadar 9 binin üzerinde sarsıntı yaşandı. Bu, çok büyük bir sayı. Sarsıntılar arasında 4 ve üzerinde beklemediğimiz ana şoklar da var” dedi.
Alüvyon zeminin depremin daha fazla hissedilmesine neden olduğunu belirten Şenkaya, “Sındırgı’daki sarsıntıların çevre illerde hissedilmesinin diğer temel nedeni ise Bursa ve çevresinde alüvyon zeminin bulunmasıdır. Bursa’daki zemin kendisine gelen deprem dalgalarını büyüterek bize yansıttığı için Sındırgı ve çevresinde olan depremleri hissetmemize neden oluyor. Sındırgı’daki depremler yüzeyde veya yüzeye yakın olduğu için yüzey dalgaları büyüyerek bize yansıyor. Bu yüzden 4 ve üzeri depremleri hissedebilir duruma geliyoruz” açıklamasında bulundu.
Doç. Dr. Şenkaya, sarsıntıların devam edebileceğini ancak endişe edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.