TCMB’den Katılım Bankaları Kar Payı İstatistikleri
TCMB’de Veri Yönetişimi ve İstatistik Genel Müdürlüğünde Kıdemli Uzman Berrin Burcu Dügün, Uzman Numan Alanlı ve Uzman Onur Koca tarafından hazırlanan “Katılım Bankaları Kar Payı İstatistikleri” başlıklı analiz, Bankanın blog sayfası Merkezin Güncesi’nde yayımlandı.
Kar Payı İstatistikleri
TCMB’nin katılım bankalarının katılma hesaplarına uyguladığı kar payı oranları ve finansman kredileri için uyguladığı kâr oranlarını “Faiz ve Kâr Payı İstatistikleri” adıyla bugün ilk defa yayımlamaya başladığı aktarılan analizde, kar payı istatistiklerinin katılma hesapları için haftalık akım kar payı oranları, krediler için ise haftalık akım kar oranları ve aylık stok kar oranları olmak üzere üç farklı veri setinden oluştuğu bildirildi.
Yazıda söz konusu yeni seriler incelenerek ilgili bankacılık sektörü istatistikleri ile karşılaştırmalı bir analiz sunulduğu aktarılan analizde, Türk lirası (TL) cinsinden katılma hesaplarına uygulanan haftalık akım kar payı oranları ile mevduat bankalarının TL vadeli mevduatlara uyguladığı haftalık akım faiz oranlarının çoğunlukla birbirine yakın seyrettiği, ancak faiz oranlarının yükseldiği dönemlerde kar payı oranlarının faiz oranlarını gecikmeli takip ettiğinin görüldüğü vurgulandı.
Kredi Kar Oranları ve İhtiyaç Kredileri
Analizde, bu durumun piyasa koşullarındaki değişimlere bağlı olarak, ilgili hafta açılan yeni hesaplar ile daha önce açıldığı, o hafta kapanan hesapların getirileri arasındaki farklılaşmadan kaynaklandığı aktarıldı.
Benzer bir durumun stok kredi kar oranları ve stok kredi faizleri için de geçerli olduğu aktarılan analizde, “Vadesi dolmamış tüm kredileri kapsayan stok veriler incelendiğinde, ticari kredilerde iki banka grubunun uyguladığı oranlar birbirine yakın seyrederken, tüketici kredilerinde faiz oranlarının tarihsel olarak kar oranlarından daha yüksek olduğu ve bu farkın 2023 ortasından itibaren arttığı görülüyor.” değerlendirmesine yer verildi.
Katılım Bankaları ve Geleneksel Bankacılık
Bankacılık sektöründe ihtiyaç kredilerinin tüketici kredileri içindeki payı yüzde 74 iken, katılım bankalarında bu oranın yalnızca yüzde 17 seviyesinde olduğu bildirilen analizde, katılım bankalarının satıcılarla yaptıkları anlaşmalar dolayısıyla ihtiyaç kredisi kar payı oranlarının ihtiyaç kredisi faiz oranlarının altında seyrettiği vurgulandı.
Özetle, katılım bankaları ile geleneksel bankacılık arasındaki yapısal farklar, müşterilere sağlanan fon getirilerinin ve kredi maliyetlerinin iki banka türü arasında ayrışmasına neden oluyor. Özellikle mevduat ve katılma hesaplarında müşteriye sağlanan getirinin belirlenme zamanındaki farklılık, doğrudan bir karşılaştırmayı zorlaştırıyor. Bu durum, parasal sıkılık düzeyinin belirgin değişiklik gösterdiği dönemlerde daha görünür hale gelmekte. önemli olan noktaları vurgula ve okuyucunun ilgisini çekecek detaylara odaklan.
Başlık: Türkiye’nin Yeni Ekonomi Politikaları Belli Oldu!
Türkiye ekonomisinin geleceğine yön verecek olan yeni ekonomi politikaları açıklandı. Ekonomi Bakanı Mehmet Muş, hükümetin ekonomiye yönelik stratejilerini açıklarken, “Ülke ekonomisini daha da güçlendirmek için atılacak adımlar belirlendi” dedi.
Bakan Muş’un yaptığı açıklamaya göre, önümüzdeki dönemde enflasyonun düşürülmesi, istihdamın arttırılması ve yatırımların teşvik edilmesi üzerine politikalar uygulanacak. Ayrıca, Kovid-19 salgınının ekonomiye etkilerini minimize etmek amacıyla yeni destek paketleri hazırlanacak.
Ekonomi uzmanları, hükümetin açıkladığı yeni politikaların Türkiye ekonomisini canlandıracağını ve büyümeyi destekleyeceğini belirtiyor. Bu kapsamda, yatırımcıların ve iş dünyasının da olumlu bir hava yakalaması bekleniyor.
Yeni ekonomi politikalarıyla ilgili detaylar önümüzdeki günlerde netleşecek ve uygulamaya geçirilecek. Türkiye’nin ekonomik geleceği için heyecan verici bir dönem başlıyor.